top of page

Zorlandığım bir topraktan, ıslak bir filiz gibi başladığım dünden

Tesellilerle dolu rüzgârın sesinden, ayrılmaktan bahsediyorum

Nefesine hasret olduğumdan, doğum günümde vedadan

Hiç kimsenin olmadığı bir yere değil, yokluğuna gidiyorum…

 

Ağlarken gülmeyi bırakıp, gülerken ağladığım topraklara gitmekten

Dik duramayan gölgemle yalnızlığa bir çift biletten

Güneşi bulutlarımın arasından bir gülüşüyle doğdurandan

Her yerin uzak kaldığı bir diyara gidiyorum…

 

Dönemeyecek olsam da anılar da mahkûmlar bu yolculuğa

Eller ne der bilmem ama ellerimin soğudu bu hayatta

Sessizce yol aldım, düşen gözyaşlarının sesleri aklımda

Gidiyorum, kurumuş bir dal olarak, bugünden yarınlara…

 

Yağmurlar rüzgârla gelmeyin, bulutlar sizde dönün geriye

Yaz ısıtma beni artık, zira kış değil içimdeki titremenin sebebi

Toprağımda damlalara yer yok, içimdeki hüzündür bu fırtına

Bekleme zira ben kabir kabir gezerim seninle bu girdabın dibinde…

© 2015 by CANER EDIZ. İnternet sitemde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Tüm hakları saklıdır.

bottom of page